🇹🇷 Türkiye Cumhuriyeti Rus Dili ve Edebiyatı Haftası sona erdi
Rusya Uluslararası İşbirliği Ajansı Rossotrudniçestvo Türkiye Temsilciliği Rus Evi Ankara çatısı altında düzenlenen Rus Dili ve Edebiyatı Haftası, 19 Kasım Cuma günü gerçekleştirilen kapanış töreniyle sona erdi. Tam beş gün boyunca devam eden istişare ve yuvarlak masa toplantılarında, Türkiye’de tatbik edilen Rusça eğitim süreçlerinin mevcut durumunu ve karşılaşılan meseleleri ele alan katılımcılar, yabancı dil olarak Rusçanın yanı sıra, karma ailelerde dünyaya gelen çift dilli çocuklar için Rusça eğitimine ilişkin öğretim yöntemlerini de tartışıp, görüş alışverişinde bulundular. Öte yandan, hafta kapsamında tertip edilen konferans ve sempozyumlarda söz alan dil bilimci öğretim üyeleri, Rusça eğitimindeki metodik yaklaşımlarla ilgili olarak Zlatoust, Ankara CLT ve Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi yayınevleri tarafından basılan en yeni eserleri tanıyıp, geleneksel Rus lezzetlerini deneme fırsatı da buldu.
Yine etkinlik programı çerçevesinde Rus Evi Ankara ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Genç Çevirmenler Okulu da, özellikle Rus Dili ve Edebiyatı bölümlerinde öğrenim gören Türk öğrencilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. 50’den fazla öğrencinin katıldığı etkinlikte, Türkçe dil grubundan çeviri yapmanın tipik zorluklarını ele alan interaktif dersler, öğrenciler tarafından oldukça faydalı bulundu. Ayrıca, etkinliğe iştirak eden tüm öğrenciler, kendilerine görev olarak verilen küçük şiirleri Rusçadan Türkçeye ve Türkçeden Rusçaya başarıyla tercüme etti.
Başta Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve İspanya olmak üzere, 30 farklı ülkeden 300’e yakın katılımcının iştirak ettiği konferans, seminer ve sempozyum etkinliklerinde yüz yüze ve çevrim içi formatta pek çok bilimsel sunum yapıldı.
Rossoturniçestvo Ajansı ve Rus Evi Ankara’nın destekleriyle organize edilen Türkiye Cumhuriyeti Rus Dili ve Edebiyatı Haftası’nın kapanış töreninde söz alan Rus Evi başkanı Doç. Dr. Aleksandr Sotniçenko, son derece etkin ve verimli olarak nitelendirdiği etkinliğin Türkiye Cumhuriyeti’nde her yıl düzenlenmesini önererek tüm katılımcı ve misafirlere teşekkür etti.
Rusya Uluslararası İşbirliği Ajansı Rossotrudniçestvo Türkiye Temsilciliği Rus Evi Ankara çatısı altında düzenlenen Rus Dili ve Edebiyatı Haftası, 19 Kasım Cuma günü gerçekleştirilen kapanış töreniyle sona erdi. Tam beş gün boyunca devam eden istişare ve yuvarlak masa toplantılarında, Türkiye’de tatbik edilen Rusça eğitim süreçlerinin mevcut durumunu ve karşılaşılan meseleleri ele alan katılımcılar, yabancı dil olarak Rusçanın yanı sıra, karma ailelerde dünyaya gelen çift dilli çocuklar için Rusça eğitimine ilişkin öğretim yöntemlerini de tartışıp, görüş alışverişinde bulundular. Öte yandan, hafta kapsamında tertip edilen konferans ve sempozyumlarda söz alan dil bilimci öğretim üyeleri, Rusça eğitimindeki metodik yaklaşımlarla ilgili olarak Zlatoust, Ankara CLT ve Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi yayınevleri tarafından basılan en yeni eserleri tanıyıp, geleneksel Rus lezzetlerini deneme fırsatı da buldu.
Yine etkinlik programı çerçevesinde Rus Evi Ankara ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Genç Çevirmenler Okulu da, özellikle Rus Dili ve Edebiyatı bölümlerinde öğrenim gören Türk öğrencilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. 50’den fazla öğrencinin katıldığı etkinlikte, Türkçe dil grubundan çeviri yapmanın tipik zorluklarını ele alan interaktif dersler, öğrenciler tarafından oldukça faydalı bulundu. Ayrıca, etkinliğe iştirak eden tüm öğrenciler, kendilerine görev olarak verilen küçük şiirleri Rusçadan Türkçeye ve Türkçeden Rusçaya başarıyla tercüme etti.
Başta Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve İspanya olmak üzere, 30 farklı ülkeden 300’e yakın katılımcının iştirak ettiği konferans, seminer ve sempozyum etkinliklerinde yüz yüze ve çevrim içi formatta pek çok bilimsel sunum yapıldı.
Rossoturniçestvo Ajansı ve Rus Evi Ankara’nın destekleriyle organize edilen Türkiye Cumhuriyeti Rus Dili ve Edebiyatı Haftası’nın kapanış töreninde söz alan Rus Evi başkanı Doç. Dr. Aleksandr Sotniçenko, son derece etkin ve verimli olarak nitelendirdiği etkinliğin Türkiye Cumhuriyeti’nde her yıl düzenlenmesini önererek tüm katılımcı ve misafirlere teşekkür etti.
🇹🇷 Ünlü Rus balerini Maya Plisetskaya 20 Kasım 1925 tarihinde Moskova’da doğmuş. 2 Mayıs 2015 tarihinde Münih şehrinde vefat etmiş. Annesi sessiz-film yıldızlarından Rachel Messerer Plisetskaya; babası Mikhail Plisetski ise bir diplomat ve aynı zamanda mühendis ve maden işletmecisi. Baba, her ne kadar sanatla ilgili olmasa da baleye çok düşkündü. Maya’nın erkek kardeşi Alexander Plisetski ünlü bir koreograf olmuştu. Yeğeni Anna Plisetskaya da tanınmış balerinler arasındaydı. Ancak, aile ünlü bir Litvanyalı aile olmasına rağmen aile fertleri Yahudi kökenli olmalarının acısını çekmişler.
Baba, 1938 de Stalin’in adamları tarafından önce tutuklanıyor, sonra da öldürülüyor. Maya Plisetskaya babasının öldürülmüş olduğunu ancak 1989 yılında öğrenir. Babanın tutuklanmasından hemen sonra anne ve Maya’nın 7 aylık erkek kardeşi de Kazakistan’daki işçi kampına götürülürler. Birdenbire ailesinden kopan Maya teyzesi Sulamif Messerer’in yanında kalır.
Teyze Sulamif Messerer ve dayı Asaf Messerer, Bolşoy Balesi’nin ünlü solistleridir. Sonraları Bolşoy Tiyatrosu Bale Okulu’nda eğitmen olurlar. Maya Plisetskaya, 1944 yılında basılmış olan I,Maya Plisetskaya (Ben, Maya Plisetskaya) adlı otobiografisinde teyzesi ile gergin durumlar yaşadığını ama dayısı ile daha yakın olduğunu anlatır. Dayısı, 80 li yaşlarına rağmen Maya da 60 yaşındayken Amerika Turnesinde Maya’nın yanında olmuştur. Teyze, Maya’yı 8 yaşındayken Bolşoy Bale Akademisi’ne götürür. Maya’nın şaşırtıcı yeteneği burada keşfedilir. Maya Bolşoy eğitimine başlar ve çok kısa zamanda ilerleme gösterir. Öğrenciyken bile baş rollerde sahneye çıkmaya başlar. 1943 yılında mezun olduğu zaman Bolşoy Bale Topluluğunda solist olarak dans etmeye başlar. 1945 yılında da baş balerin olur. 1949 yılında Stalin’in 70. Doğum günü kutlamalarında dans eder. İzleyiciler arasında Mao Zedong da vardır. Ancak, Stalin’in baskıcı rejimi onun dans hayatını da etkiler. 1959 yılına kadar yurt dışı turnelerine katılma izni verilmez.
Baba, 1938 de Stalin’in adamları tarafından önce tutuklanıyor, sonra da öldürülüyor. Maya Plisetskaya babasının öldürülmüş olduğunu ancak 1989 yılında öğrenir. Babanın tutuklanmasından hemen sonra anne ve Maya’nın 7 aylık erkek kardeşi de Kazakistan’daki işçi kampına götürülürler. Birdenbire ailesinden kopan Maya teyzesi Sulamif Messerer’in yanında kalır.
Teyze Sulamif Messerer ve dayı Asaf Messerer, Bolşoy Balesi’nin ünlü solistleridir. Sonraları Bolşoy Tiyatrosu Bale Okulu’nda eğitmen olurlar. Maya Plisetskaya, 1944 yılında basılmış olan I,Maya Plisetskaya (Ben, Maya Plisetskaya) adlı otobiografisinde teyzesi ile gergin durumlar yaşadığını ama dayısı ile daha yakın olduğunu anlatır. Dayısı, 80 li yaşlarına rağmen Maya da 60 yaşındayken Amerika Turnesinde Maya’nın yanında olmuştur. Teyze, Maya’yı 8 yaşındayken Bolşoy Bale Akademisi’ne götürür. Maya’nın şaşırtıcı yeteneği burada keşfedilir. Maya Bolşoy eğitimine başlar ve çok kısa zamanda ilerleme gösterir. Öğrenciyken bile baş rollerde sahneye çıkmaya başlar. 1943 yılında mezun olduğu zaman Bolşoy Bale Topluluğunda solist olarak dans etmeye başlar. 1945 yılında da baş balerin olur. 1949 yılında Stalin’in 70. Doğum günü kutlamalarında dans eder. İzleyiciler arasında Mao Zedong da vardır. Ancak, Stalin’in baskıcı rejimi onun dans hayatını da etkiler. 1959 yılına kadar yurt dışı turnelerine katılma izni verilmez.
1959 yılında ise Kruşçev bu yasağı kaldırır. Bu arada Maya Plisetskaya çok ünlü bir dansçı olmuştur. Amerika turnesinden Rusya’ya geri dönmüş olması da ilgi çekmektedir. Maya Rusya’yı terk edip başka ülkelere sığınmamıştır. Plisetskaya, Bolşoy Tiyatrosu’nun sahnesini bile över ve bu sahneyi diğer dünyaca ünlü tiyatro binalarının sahnelerine tercih eder. Onun için Bolşoy Tiyatrosu sahne zemininin tahtaları bile başkadır.
Plisetskaya bale tarihinde olağanüstü tekniğiyle, güçlü zıplama hareketleriyle, sertlikle yumuşaklığı başarılı bir şekilde kaynaştırmasıyla, etkileyici kol ve el hareketleriyle, esnek sırtıyla, vücudunun her noktasını kontrol eden dengeli dansçılığıyla ve dramatik yönüyle eşsiz bir dans sanatçısı olmuştur.
Rus Balesi’nin ondan önceki efsane dansçısı Galina Ulanova 1960 yılında sahneyi bırakınca Maya Plisetskaya’ya “prima ballerina assoluta” (bir balerinin alabileceği en yüksek ünvan; daha çok Rusya’da verilen bir ünvan) ünvanı verilir.
Artık Plisetskaya “Bolşoy Balesi” olmuştur. Balede birçok karakterleri canlandıran Plisetskaya’nın en ünlü rolleri; Odette-Odile (Kuğu Gölü), Aurora (Uyuyan Güzel), Kuğu (Kuğu’nun Ölümü), Carmen (Carmen Suite).
1967 yılında Carmen’i canlandırdığı zaman bale tarihinde de çığır açmıştır. Kübalı koreograf Alberto Alonso özellikle Maya Plisetskaya için bu rolü yaratırken Bizet’nin müziğini de yeniden ele alır ve 1958 yılından beri Maya’nın eşi olan besteci Rodion Shchedrin ile müzik üzerinde beraber çalışırlar. Maya’nın Carmen rolüne getirdiği dramatik boyut onu bir efsane yapmıştır. Her ne kadar Maya’nın Carmen’e getirdiği modern yaklaşım ve radikal yorum Bolşoy’da önceleri tepkilere yol açmışsa da Carmen balesi sonraları Bolşoy repertuvarının vaz geçilmez eseri olmuştur.
Rodion Shchedrin (Shostakovich’ten sonra Sovyetler Birliği’nin ileri gelen bestecisi) Maya Plisetskaya’nın yarattığı balelerin bestelerini yapmıştır. Maya, Anna Karenina, Martı, Carmen, Küçük Köpekli Hanımefendi adlı balelerin koreografisini yapmıştır.
Maya 65 yaşında Bolşoy’dan emekli olur. Roma Opera Balesi’nin artistik yönetmenliğini de yapmış olan Plisetskaya’nın Sovyetler Birliği’nde aldığı ödül ve nişanlar yanında diğer ülkelerde de (Fransa, İspanya, Polonya, Japonya) aldığı ödüller, nişanlar, ve ünvanlar vardır.
Turnelerde ve seyahatlerinde tanıştığı birçok ünlü kişiler arasında besteci ve piyanist Leonard Bernstein (Maya’yı izlediği zaman onun için özel bir bale yaratmak istediğini belirtmiş), piyanist Arthur Rubinstein, roman yazarı John Steinbeck, John F. Kennedy ve eşi Jacqueline Kennedy, ressam Marc Chagall, film yıldızları Ingrid Bergman ve Natalie Wood gibi renkli kişiler vardır.
Bu ünlü kişiler arasında Türkiye’den Devlet Sanatçısı Meriç Sümen de vardır. Meriç Sümen 1967 yılında Alexi Kossigin’in davetlisi olarak Bakü, Moskova, St.Petersburg ( o zaman Leningrad) gibi şehirlerde hem bale izler hem Moskova’da Bolşoy Balesi’nin derslerine katılır. 1972 yılında ise Meriç Sümen Kiev-Odessa-Leningrad (o zamanki adı) – Moskova şehirlerinde Giselle balesinde dans etmek üzere Rusya’ya gider. Meriç’in Giselle’i çok beğeni toplar; onun hakkında övgü dolu yazılar yayınlanır. Meriç Sümen, Maya Plisetskaya ile tanışmış, onunla çalışmış ve ondan çok etkilenmiştir. Maya Plisetskaya da Meriç’i çok beğenmiş, çok yetenekli bulmuş ve Meriç’e teknik bakımdan önderlik etmiştir.
Ankara Devlet Opera ve Balesi 1977- 1978 Sezonunda Paquita ve La Bayadère balelerinden birer perdelik bölümleri sergiledikleri zaman konuk koreograf, Maya Plisetskaya’nın teyzesi Sülamif Messerer’dir. La Bayadère’ de Meriç Sümen- Oytun Turfanda, Gülcan Tunççekiç Kıraner-Oytun Turfanda, Deniz Özsoydaş-Mehmet Balkan, Rengin Taş-Erkan Çimenciler çiftleri dönüşümlü olarak dans ederler.
Plisetskaya bale tarihinde olağanüstü tekniğiyle, güçlü zıplama hareketleriyle, sertlikle yumuşaklığı başarılı bir şekilde kaynaştırmasıyla, etkileyici kol ve el hareketleriyle, esnek sırtıyla, vücudunun her noktasını kontrol eden dengeli dansçılığıyla ve dramatik yönüyle eşsiz bir dans sanatçısı olmuştur.
Rus Balesi’nin ondan önceki efsane dansçısı Galina Ulanova 1960 yılında sahneyi bırakınca Maya Plisetskaya’ya “prima ballerina assoluta” (bir balerinin alabileceği en yüksek ünvan; daha çok Rusya’da verilen bir ünvan) ünvanı verilir.
Artık Plisetskaya “Bolşoy Balesi” olmuştur. Balede birçok karakterleri canlandıran Plisetskaya’nın en ünlü rolleri; Odette-Odile (Kuğu Gölü), Aurora (Uyuyan Güzel), Kuğu (Kuğu’nun Ölümü), Carmen (Carmen Suite).
1967 yılında Carmen’i canlandırdığı zaman bale tarihinde de çığır açmıştır. Kübalı koreograf Alberto Alonso özellikle Maya Plisetskaya için bu rolü yaratırken Bizet’nin müziğini de yeniden ele alır ve 1958 yılından beri Maya’nın eşi olan besteci Rodion Shchedrin ile müzik üzerinde beraber çalışırlar. Maya’nın Carmen rolüne getirdiği dramatik boyut onu bir efsane yapmıştır. Her ne kadar Maya’nın Carmen’e getirdiği modern yaklaşım ve radikal yorum Bolşoy’da önceleri tepkilere yol açmışsa da Carmen balesi sonraları Bolşoy repertuvarının vaz geçilmez eseri olmuştur.
Rodion Shchedrin (Shostakovich’ten sonra Sovyetler Birliği’nin ileri gelen bestecisi) Maya Plisetskaya’nın yarattığı balelerin bestelerini yapmıştır. Maya, Anna Karenina, Martı, Carmen, Küçük Köpekli Hanımefendi adlı balelerin koreografisini yapmıştır.
Maya 65 yaşında Bolşoy’dan emekli olur. Roma Opera Balesi’nin artistik yönetmenliğini de yapmış olan Plisetskaya’nın Sovyetler Birliği’nde aldığı ödül ve nişanlar yanında diğer ülkelerde de (Fransa, İspanya, Polonya, Japonya) aldığı ödüller, nişanlar, ve ünvanlar vardır.
Turnelerde ve seyahatlerinde tanıştığı birçok ünlü kişiler arasında besteci ve piyanist Leonard Bernstein (Maya’yı izlediği zaman onun için özel bir bale yaratmak istediğini belirtmiş), piyanist Arthur Rubinstein, roman yazarı John Steinbeck, John F. Kennedy ve eşi Jacqueline Kennedy, ressam Marc Chagall, film yıldızları Ingrid Bergman ve Natalie Wood gibi renkli kişiler vardır.
Bu ünlü kişiler arasında Türkiye’den Devlet Sanatçısı Meriç Sümen de vardır. Meriç Sümen 1967 yılında Alexi Kossigin’in davetlisi olarak Bakü, Moskova, St.Petersburg ( o zaman Leningrad) gibi şehirlerde hem bale izler hem Moskova’da Bolşoy Balesi’nin derslerine katılır. 1972 yılında ise Meriç Sümen Kiev-Odessa-Leningrad (o zamanki adı) – Moskova şehirlerinde Giselle balesinde dans etmek üzere Rusya’ya gider. Meriç’in Giselle’i çok beğeni toplar; onun hakkında övgü dolu yazılar yayınlanır. Meriç Sümen, Maya Plisetskaya ile tanışmış, onunla çalışmış ve ondan çok etkilenmiştir. Maya Plisetskaya da Meriç’i çok beğenmiş, çok yetenekli bulmuş ve Meriç’e teknik bakımdan önderlik etmiştir.
Ankara Devlet Opera ve Balesi 1977- 1978 Sezonunda Paquita ve La Bayadère balelerinden birer perdelik bölümleri sergiledikleri zaman konuk koreograf, Maya Plisetskaya’nın teyzesi Sülamif Messerer’dir. La Bayadère’ de Meriç Sümen- Oytun Turfanda, Gülcan Tunççekiç Kıraner-Oytun Turfanda, Deniz Özsoydaş-Mehmet Balkan, Rengin Taş-Erkan Çimenciler çiftleri dönüşümlü olarak dans ederler.
Yine ADOB, 1996-1997 Sezonunda, 31 Mart 1997 de La Bayadère balesini (3 Perde olarak) sahnelediği zaman ise konuk koreograf, Sülamif Messerer’in oğlu Michail Messerer’dir. Dünya prömiyeri 4 Şubat 1877 olan bu balenin Türkiye’deki 3 Perde olarak ilk sahnelenişinde Gamzatti rolünde, Elif Poyrazoğlu-Biken Davutoğlu-İpek İpin; Nikiya rolunde, Arzu Dirin-Ayşe Fidanlık; Solor rolünde, Armağan Davran-Bahri Gürcan-Volkan Ersoy dönüşümlü olarak dans etmişlerdir.
Ünlü dansçı Maya Plisetskaya bale tarihinde bir efsanedir ama ilginç bir şekilde Türk Devlet Sanatçısı Meriç Sümen’i etkilemiş, teyzesi Sülamif Messerer ve teyzesinin oğlu Michail Messerer Ankara Devlet Opera ve Balesi için La Bayadère balesini sahnelemişlerdir. Bu şekilde Maya Plisetskaya ve ailesinin öyküleri Türkiye’ye kadar da uzanmış oluyor. 20 kasım 1925 yılında doğmuş olan Plisetskaya 20 Kasım 2022 yılında hayatta olsaydı 97 yaşında olacaktı.
Ünlü dansçı Maya Plisetskaya bale tarihinde bir efsanedir ama ilginç bir şekilde Türk Devlet Sanatçısı Meriç Sümen’i etkilemiş, teyzesi Sülamif Messerer ve teyzesinin oğlu Michail Messerer Ankara Devlet Opera ve Balesi için La Bayadère balesini sahnelemişlerdir. Bu şekilde Maya Plisetskaya ve ailesinin öyküleri Türkiye’ye kadar da uzanmış oluyor. 20 kasım 1925 yılında doğmuş olan Plisetskaya 20 Kasım 2022 yılında hayatta olsaydı 97 yaşında olacaktı.
🇷🇺 Сказочный городок Плёс находится в 400 километрах на северо-восток от столицы. В 1888 году художник Исаак Левитан, путешествуя по Волге,
увидел Плёс и влюбился. Он остался здесь на три года и за это время написал более 200 пейзажей.
Со времён Левитана облик города не сильно изменился. Он всё так же
изящно рассыпан по холмам, а на его улицах специально для
путешественников открыто много купеческих лавок, стилизованных под то время. Разноцветные домики с необычной деревянной резьбой, лежащие у берега лодки и мощенные крупным булыжником дорожки создают необыкновенную, сказочную атмосферу.
С любого места городка видна Воскресенская церковь. Она была построена в 1817 году на пожертвования горожан в знак признательности героям Отечественной войны 1812 года. На горе Левитана расположена еще одна Воскресенская церковь. Это небольшая изящная деревянная церковь, стоящая посреди старинного кладбища. Она запечатлена на знаменитой картине Исаака Левитана «Над вечным покоем». Рядом с ней находится и памятник художнику, который был так вдохновлен Плёсом.
увидел Плёс и влюбился. Он остался здесь на три года и за это время написал более 200 пейзажей.
Со времён Левитана облик города не сильно изменился. Он всё так же
изящно рассыпан по холмам, а на его улицах специально для
путешественников открыто много купеческих лавок, стилизованных под то время. Разноцветные домики с необычной деревянной резьбой, лежащие у берега лодки и мощенные крупным булыжником дорожки создают необыкновенную, сказочную атмосферу.
С любого места городка видна Воскресенская церковь. Она была построена в 1817 году на пожертвования горожан в знак признательности героям Отечественной войны 1812 года. На горе Левитана расположена еще одна Воскресенская церковь. Это небольшая изящная деревянная церковь, стоящая посреди старинного кладбища. Она запечатлена на знаменитой картине Исаака Левитана «Над вечным покоем». Рядом с ней находится и памятник художнику, который был так вдохновлен Плёсом.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
🇹🇷 St.Petersburglu ünlü rap ve hip-hop şarkıcısı Rich, bizzat kaleme aldığı şarkı sözlerinde ve kliplerinde, yaşadığı kentin ve ülkesinin kültürel zenginliklerine ve güzelliklerine atıfta bulunmaktadır. Biz de Rus Evi Ankara olarak sanatçının "V Tyoplıh Snegah - Sıcak Karlar İçinde" adlı videosunu siz değerli takipçilerimizle paylaşmak istedik. Sizce Rusya'da oldukça popüler olan bu tarz, Türk dinleyicilerin için ilgisini çekebilir mi?
🇷🇺 Популярный исполнитель из Санкт-Петербурга Рич регулярно обращается к теме красоты родного города в своих песнях и клипах. Русский дом в Анкаре публикует клип "В теплых снегах". Как вы думаете, могла ли такого рода музыка быть интересной для турецкого слушателя?
#RusEviAnkara #РусскийДомАнкара #Рич #rusçaşarkı #müzik
🇷🇺 Популярный исполнитель из Санкт-Петербурга Рич регулярно обращается к теме красоты родного города в своих песнях и клипах. Русский дом в Анкаре публикует клип "В теплых снегах". Как вы думаете, могла ли такого рода музыка быть интересной для турецкого слушателя?
#RusEviAnkara #РусскийДомАнкара #Рич #rusçaşarkı #müzik
A1'DEN C1'E KADAR TÜM SEVİYELER 👍🏻
ONLİNE ve YÜZ YÜZE
RUSÇA KURSLARI PROGRAMLARIMIZ 🇷🇺 :
✅STANDART: HAFTA SONU 2 GÜN;
📚ÖZEL AMAÇLI KURSLAR (MESLEKİ VE
İŞ KURSLARI);
🎓 ÇOCUKLARA VE GENÇLERE RUSÇA
KURSLARI;
💼TORFL, YDS RUSÇA
⠀
📜ANADİLİ RUSÇA OLAN SERTİFİKALI, DENEYİMLİ UZMAN ÖĞRETMENLERİMİZ;
📖KÜTÜPHANE, ELEKTRONİK OKUMA SALONU;
📽MULTİMEDYA TEKNOLOJİLERİ;
🙋KONUŞMA KULÜBÜ;
🔔KÜLTÜREL FAALİYETLERE KATILMA.
⠀
#RusçaKursları #Ankara #RusyaMerkezi #Русскийязык #РКИ #русскийдом #ruseviankara #rusça #rusçaöğreniyorum #rusçakursu #rusça #rusçaşarkı #rusçatürkçe #ruscasozler #rusçadersleri #rusçaşarkılar #rusçaöğreniyoruz
ONLİNE ve YÜZ YÜZE
RUSÇA KURSLARI PROGRAMLARIMIZ 🇷🇺 :
✅STANDART: HAFTA SONU 2 GÜN;
📚ÖZEL AMAÇLI KURSLAR (MESLEKİ VE
İŞ KURSLARI);
🎓 ÇOCUKLARA VE GENÇLERE RUSÇA
KURSLARI;
💼TORFL, YDS RUSÇA
⠀
📜ANADİLİ RUSÇA OLAN SERTİFİKALI, DENEYİMLİ UZMAN ÖĞRETMENLERİMİZ;
📖KÜTÜPHANE, ELEKTRONİK OKUMA SALONU;
📽MULTİMEDYA TEKNOLOJİLERİ;
🙋KONUŞMA KULÜBÜ;
🔔KÜLTÜREL FAALİYETLERE KATILMA.
⠀
#RusçaKursları #Ankara #RusyaMerkezi #Русскийязык #РКИ #русскийдом #ruseviankara #rusça #rusçaöğreniyorum #rusçakursu #rusça #rusçaşarkı #rusçatürkçe #ruscasozler #rusçadersleri #rusçaşarkılar #rusçaöğreniyoruz
Forwarded from Молодёжь России
🇷🇺🇹🇷Открылся Молодёжный форум «Молодёжь России и Турции: новые горизонты»!
👱🏻♀️🧑🏻🦱👱🏻👩🏻21 ноября в Москве начал работу Молодёжный форум «Молодёжь России и Турции: новые горизонты». Его участниками стали представители молодёжных и общественных организаций, молодые учёные и предприниматели, студенты из двух стран.
🔹Открывая форум, председатель Национального Совета молодёжных и детских объединений России Григорий Петушков высказал уверенность в том, что форум при поддержке Министерства науки и высшего образования Российской Федерации и Фонда поддержки публичной дипломатии имени А.М. Горчакова станет успешным.
Совсем недавно, в 2020 году, мы отметили 100-летие установления дипломатических отношений. Интересно, что, согласно официальным статистическим данным, Россия и Турция являются лидерами среди стран Европы по численности молодежи. И это – ещё один повод системно поговорить о настоящем и будущем, подчеркнул Григорий Петушков.
🔹Врио директора Департамента государственной молодёжной политики и воспитательной деятельности Министерства науки и высшего образования Российской Федерации Александр Ведехин отметил, что за прошедшие десятилетия удалось сформировать прочный фундамент международного сотрудничества и межкультурного взаимодействия России и Турции.
💬 «У нас с вами очень много общих интересов, большие перспективы для сотрудничества. Очень важно, что с юных лет мы с вами учимся слушать и слышать друг друга», – подчеркнул Александр Ведехин.
🔹Заместитель директора Четвёртого Европейского департамента Министерства иностранных дел Российской Федерации Дмитрий Зыков напомнил, что отношения Москвы и Анкары имеют широкую народную поддержку, прежде всего – молодёжную.
💬 «Первый Молодёжный форум «Молодёжь России и Турции: новые горизонты» послужит укреплению взаимопонимания, построению нового, лучшего будущего не только для наших стран, нашего региона, но и, в конечном счёте, для всего мира», – сказал дипломат.
🔹Заместитель руководителя Россотрудничества Дмитрий Поликанов считает, что в это сложное время, когда Россию окружает большое количество недружественных государств, наши отношения с Турцией выходят на новый уровень. И в них велика роль не только государственной дипломатии, но и общественной.
💬 «Приходите на площадку Русского дома, мы вам расскажем о тех возможностях, которые открывает Российская Федерация», – призвал Дмитрий Поликанов.
🔹Заместитель исполнительного директора Фонда поддержки публичной дипломатии имени А.М. Горчакова Виктория Карслиева отметила, что, несмотря на увеличивающуюся интенсивность отношений наших стран, проектов, связанных с молодёжью катастрофически мало. Однако за последние три года количество людей, желающих изучать в Турции русский, а в России турецкий выросло в разы.
🔹Какое бы недопонимание не возникало в отношениях России Турции, у нас есть прекрасный шанс устранить его совместно. И мы можем найти новые сферы международного сотрудничества, уверен руководитель Русского дома в Анкаре Александр Сотниченко.
📌Форум проводится совместно Министерством науки и высшего образования Российской Федерации, Национальным Советом молодёжных и детских объединений России и ФГБОУ ВО «МИРЭА – Российский технологический университет» при поддержке Фонда поддержки публичной дипломатии имени А.М. Горчакова. Он завершится 26 ноября.
👱🏻♀️🧑🏻🦱👱🏻👩🏻21 ноября в Москве начал работу Молодёжный форум «Молодёжь России и Турции: новые горизонты». Его участниками стали представители молодёжных и общественных организаций, молодые учёные и предприниматели, студенты из двух стран.
🔹Открывая форум, председатель Национального Совета молодёжных и детских объединений России Григорий Петушков высказал уверенность в том, что форум при поддержке Министерства науки и высшего образования Российской Федерации и Фонда поддержки публичной дипломатии имени А.М. Горчакова станет успешным.
Совсем недавно, в 2020 году, мы отметили 100-летие установления дипломатических отношений. Интересно, что, согласно официальным статистическим данным, Россия и Турция являются лидерами среди стран Европы по численности молодежи. И это – ещё один повод системно поговорить о настоящем и будущем, подчеркнул Григорий Петушков.
🔹Врио директора Департамента государственной молодёжной политики и воспитательной деятельности Министерства науки и высшего образования Российской Федерации Александр Ведехин отметил, что за прошедшие десятилетия удалось сформировать прочный фундамент международного сотрудничества и межкультурного взаимодействия России и Турции.
🔹Заместитель директора Четвёртого Европейского департамента Министерства иностранных дел Российской Федерации Дмитрий Зыков напомнил, что отношения Москвы и Анкары имеют широкую народную поддержку, прежде всего – молодёжную.
🔹Заместитель руководителя Россотрудничества Дмитрий Поликанов считает, что в это сложное время, когда Россию окружает большое количество недружественных государств, наши отношения с Турцией выходят на новый уровень. И в них велика роль не только государственной дипломатии, но и общественной.
🔹Заместитель исполнительного директора Фонда поддержки публичной дипломатии имени А.М. Горчакова Виктория Карслиева отметила, что, несмотря на увеличивающуюся интенсивность отношений наших стран, проектов, связанных с молодёжью катастрофически мало. Однако за последние три года количество людей, желающих изучать в Турции русский, а в России турецкий выросло в разы.
🔹Какое бы недопонимание не возникало в отношениях России Турции, у нас есть прекрасный шанс устранить его совместно. И мы можем найти новые сферы международного сотрудничества, уверен руководитель Русского дома в Анкаре Александр Сотниченко.
📌Форум проводится совместно Министерством науки и высшего образования Российской Федерации, Национальным Советом молодёжных и детских объединений России и ФГБОУ ВО «МИРЭА – Российский технологический университет» при поддержке Фонда поддержки публичной дипломатии имени А.М. Горчакова. Он завершится 26 ноября.
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM