RU/TR
Амурский тигр, или уссурийский тигр— подвид тигра населяющий Дальний Восток России и Северо-Восточный Китай, также существует информация о небольшой популяции в Северной Корее. Занесён в Красную книгу Международного союза охраны природы и в Красную книгу Российской Федерации.
Амурский тигр относится к наиболее крупным подвидам. Шерсть гуще, чем у тигров, живущих в тёплых районах, а его окрас светлее. Это единственный подвид тигра, представители которого имеют на брюхе пятисантиметровый слой жира, защищающий от леденящего ветра при крайне низких температурах.
В 1947 году амурский тигр был взят под охрану — в СССР охота на него была полностью запрещена. Амурский тигр также был занесён в Красную книгу России. В 2008 году в России была начата Программа изучения амурского тигра на российском Дальнем Востоке, разработанная РАН.
Летом 2013 года Русским географическим обществом по инициативе президента России В. В. Путина был создан специальный Фонд — «Центр „Амурский тигр“»
Amur (Sibirya) Kaplanı
Rusya'nın doğu kesimleri ile Çin'in kuzeydoğu bölgelerinde yaşayan ve nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan Amur kaplanlarının Kuzey Kore'de de yaşadıkları yönünde çeşitli bilgiler vardır. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği IUCN'nin Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi'nde yer alan bu kaplanlar, aynı zamanda Rusya Federasyonu Kırmızı Listesi'ne de dahil edilmişlerdir.
Kedigiller familyasının büyük ölçülere sahip alt türlerinden biri olan Amur kaplanları, ılıman bölgelerde yaşayan diğer kaplan türlerine nazaran daha kalın bir kürke sahiptir. Derisinin hemen altındaki 5 santimetre kalınlığındaki yağ dokusu sayesinde dondurucu soğuklara bile dayanabilen Amur kaplanları, söz konusu niteliğe haiz tek kaplan türü olarak öne çıkmaktadır.
1947 yılında koruma altına alınan Amur kaplanlarının avlanması Sovyetler Birliği'nde yasaklanmış ve söz konusu tür kırmızı listeye dahil edilmiştir. Öte yandan, Rusya Bilimler Akademisi tarafından hazırlanmış Amur Kaplanları Araştırma Programı da 2008 yılından bu yana Rusya'nın doğu kesimlerinde başarıyla uygulanmaktadır.
#rusevi #ruseviankara #русскийдом
Амурский тигр, или уссурийский тигр— подвид тигра населяющий Дальний Восток России и Северо-Восточный Китай, также существует информация о небольшой популяции в Северной Корее. Занесён в Красную книгу Международного союза охраны природы и в Красную книгу Российской Федерации.
Амурский тигр относится к наиболее крупным подвидам. Шерсть гуще, чем у тигров, живущих в тёплых районах, а его окрас светлее. Это единственный подвид тигра, представители которого имеют на брюхе пятисантиметровый слой жира, защищающий от леденящего ветра при крайне низких температурах.
В 1947 году амурский тигр был взят под охрану — в СССР охота на него была полностью запрещена. Амурский тигр также был занесён в Красную книгу России. В 2008 году в России была начата Программа изучения амурского тигра на российском Дальнем Востоке, разработанная РАН.
Летом 2013 года Русским географическим обществом по инициативе президента России В. В. Путина был создан специальный Фонд — «Центр „Амурский тигр“»
Amur (Sibirya) Kaplanı
Rusya'nın doğu kesimleri ile Çin'in kuzeydoğu bölgelerinde yaşayan ve nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan Amur kaplanlarının Kuzey Kore'de de yaşadıkları yönünde çeşitli bilgiler vardır. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği IUCN'nin Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi'nde yer alan bu kaplanlar, aynı zamanda Rusya Federasyonu Kırmızı Listesi'ne de dahil edilmişlerdir.
Kedigiller familyasının büyük ölçülere sahip alt türlerinden biri olan Amur kaplanları, ılıman bölgelerde yaşayan diğer kaplan türlerine nazaran daha kalın bir kürke sahiptir. Derisinin hemen altındaki 5 santimetre kalınlığındaki yağ dokusu sayesinde dondurucu soğuklara bile dayanabilen Amur kaplanları, söz konusu niteliğe haiz tek kaplan türü olarak öne çıkmaktadır.
1947 yılında koruma altına alınan Amur kaplanlarının avlanması Sovyetler Birliği'nde yasaklanmış ve söz konusu tür kırmızı listeye dahil edilmiştir. Öte yandan, Rusya Bilimler Akademisi tarafından hazırlanmış Amur Kaplanları Araştırma Programı da 2008 yılından bu yana Rusya'nın doğu kesimlerinde başarıyla uygulanmaktadır.
#rusevi #ruseviankara #русскийдом
RU/TR Валенки.
Наиболее ранние свидетельства об использовании войлока на территории страны относят к IV веку до н. э. Историки костюма считают, что кочевые народы и изобрели эту валяную обувь.
В XVI–XVII веках валенки валяли вручную в Сибири и нескольких северных областях. Промышленным способом валенки стали изготавливать лишь 100 лет спустя. В России появились первые валяльно-катальные фабрики, и обувь стала более популярной — и в городе, и в деревне.
В XIX веке валенки стали известны всей Европе. Их привезли на первую международную выставку в Лондоне, где традиционная обувь вызвала у зрителей большой интерес. Фабричные валенки с предприятия Митрофана Смирнова из села Неклюдово появлялись на всемирных выставках в Вене в 1873 году, в Чикаго в 1893-м и в Париже в 1900 году. Везде они получили золотые и серебряные медали. С легкой руки Вячеслава Зайцева традиционная обувь прочно закрепились на модных подиумах.
В России открыты четыре музея валенок: в Москве, Мышкине, Кинешме и мордовском селе Урусово. Здесь есть и офицерские валенки бурки, которые носили сто лет назад военные милиционеры, и солдатские валенки времен Великой Отечественной войны.
Valenki
Rusya'da gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar sonucunda elde edilen bulgulara göre, memeli hayvanların yünleri ile tiftik keçisinin kıllarından imal edilen bir tür sıkıştırılmış tekstil mamulü olan keçe, ülke topraklarında ilk defa 4. yüzyılda kullanılmıştır. Konuyla ilgili araştırmalar yürüten tarihçiler keçeden ayakkabı, bot ve çizme yapma fikrinin ise ilk kez göçebe halklar tarafından hayata geçirildiği konusunda hemfikir.
16. ve 17. yüzyıllarda Sibirya'da ve ülkenin diğer kuzey bölgelerinde el işçiliği ile üretilen valenkiler, 18. yüzyıldan itibaren seri imalatın konusu olmuş ve hızlı bir şekilde kurulan keçe fabrikalarıyla birlikte hem kentlerde hem de köylerde bir anda popüler hale gelmiştir.
19. yüzyıl itibariyle Avrupa'da da yaygınlaşan valenkiler, uluslararası seviyede ilk defa görücüye çıktıkları Londra Fuarı'ında ziyaretçilerden büyük ilgi görmüştür. Rusya'nın Neklyudovo Köyü'nden Mitrofan Smirnov'un fabrikasında imal edilen keçe bot ve ayakkabılar sırasıyla 1873 Viyana, 1893 Şikago ve 1900 Paris fuarlarında sergilenmiş ve altın ve gümüş madalya ile ödüllendirilmiştir. Öte yandan, dünyaca ünlü Rus moda tasarımcısı Vyaçeslav Zaytsev de günümüzde oldukça popüler olan koleksiyonlarında valenkilere yer vermektedir.
An itibariyle Rusya'nın Moskova, Mışkin ve Kineşma kentlerinin yanı sıra, bir Mordvin köyü olan Urusovo'da da yer alan 4 farklı valenki müzesinde tam bir asır önce askeri inzibatların giydiği keçe çizmeleri ve İkinci Dünya Savaşı esnasında Kızıl Ordu askerlerinin kullandığı keçe botları görmek mümkündür.
Наиболее ранние свидетельства об использовании войлока на территории страны относят к IV веку до н. э. Историки костюма считают, что кочевые народы и изобрели эту валяную обувь.
В XVI–XVII веках валенки валяли вручную в Сибири и нескольких северных областях. Промышленным способом валенки стали изготавливать лишь 100 лет спустя. В России появились первые валяльно-катальные фабрики, и обувь стала более популярной — и в городе, и в деревне.
В XIX веке валенки стали известны всей Европе. Их привезли на первую международную выставку в Лондоне, где традиционная обувь вызвала у зрителей большой интерес. Фабричные валенки с предприятия Митрофана Смирнова из села Неклюдово появлялись на всемирных выставках в Вене в 1873 году, в Чикаго в 1893-м и в Париже в 1900 году. Везде они получили золотые и серебряные медали. С легкой руки Вячеслава Зайцева традиционная обувь прочно закрепились на модных подиумах.
В России открыты четыре музея валенок: в Москве, Мышкине, Кинешме и мордовском селе Урусово. Здесь есть и офицерские валенки бурки, которые носили сто лет назад военные милиционеры, и солдатские валенки времен Великой Отечественной войны.
Valenki
Rusya'da gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar sonucunda elde edilen bulgulara göre, memeli hayvanların yünleri ile tiftik keçisinin kıllarından imal edilen bir tür sıkıştırılmış tekstil mamulü olan keçe, ülke topraklarında ilk defa 4. yüzyılda kullanılmıştır. Konuyla ilgili araştırmalar yürüten tarihçiler keçeden ayakkabı, bot ve çizme yapma fikrinin ise ilk kez göçebe halklar tarafından hayata geçirildiği konusunda hemfikir.
16. ve 17. yüzyıllarda Sibirya'da ve ülkenin diğer kuzey bölgelerinde el işçiliği ile üretilen valenkiler, 18. yüzyıldan itibaren seri imalatın konusu olmuş ve hızlı bir şekilde kurulan keçe fabrikalarıyla birlikte hem kentlerde hem de köylerde bir anda popüler hale gelmiştir.
19. yüzyıl itibariyle Avrupa'da da yaygınlaşan valenkiler, uluslararası seviyede ilk defa görücüye çıktıkları Londra Fuarı'ında ziyaretçilerden büyük ilgi görmüştür. Rusya'nın Neklyudovo Köyü'nden Mitrofan Smirnov'un fabrikasında imal edilen keçe bot ve ayakkabılar sırasıyla 1873 Viyana, 1893 Şikago ve 1900 Paris fuarlarında sergilenmiş ve altın ve gümüş madalya ile ödüllendirilmiştir. Öte yandan, dünyaca ünlü Rus moda tasarımcısı Vyaçeslav Zaytsev de günümüzde oldukça popüler olan koleksiyonlarında valenkilere yer vermektedir.
An itibariyle Rusya'nın Moskova, Mışkin ve Kineşma kentlerinin yanı sıra, bir Mordvin köyü olan Urusovo'da da yer alan 4 farklı valenki müzesinde tam bir asır önce askeri inzibatların giydiği keçe çizmeleri ve İkinci Dünya Savaşı esnasında Kızıl Ordu askerlerinin kullandığı keçe botları görmek mümkündür.
Tarihte bugün
3 Ocak 1799'da İstanbul'da imzalanan Türk-Rus İttifak Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu Fransa karıştı koalisyona dahil olurken, Rusya İmparatorluğu Filosunun envanterinde bulunan savaş gemileri de tarihte ilk defa boğazlardan serbest geçiş hakkı elde etmiştir. Antlaşma metninden: "İşbu mutabakatı tanzim ve imza eden Osmanlı ve Rusya İmparatorluklarının dışında herhangi bir yabancı devlete ait savaş gemilerinin Karadeniz sularına çıkışı istisnasız bir şekilde yasaklanmıştır".
Görsel: Ünlü Rus ressam Mihail İvanov'un "Amiral Uşakov'un filosu İstanbul Boğazı'ndan geçiyor" adlı eseri
Этот день в истории
3 января 1799 в Константинополе был подписан Русско-Турецкий союзный договор. Таким образом, Османская империя вступила в антифранцузскую коалицию. С другой стороны, Российский флот впервые получил право прохода через Черноморские проливы. От текста данного договора: «Для всех же других наций без исключения вход в Черное море будет закрыт».
Изображение: М. М. Иванов. Российская эскадра под командованием Ф. Ф. Ушакова, идущая Константинопольским проливом.
#rusevi #ruseviankara #русскийдом
3 Ocak 1799'da İstanbul'da imzalanan Türk-Rus İttifak Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu Fransa karıştı koalisyona dahil olurken, Rusya İmparatorluğu Filosunun envanterinde bulunan savaş gemileri de tarihte ilk defa boğazlardan serbest geçiş hakkı elde etmiştir. Antlaşma metninden: "İşbu mutabakatı tanzim ve imza eden Osmanlı ve Rusya İmparatorluklarının dışında herhangi bir yabancı devlete ait savaş gemilerinin Karadeniz sularına çıkışı istisnasız bir şekilde yasaklanmıştır".
Görsel: Ünlü Rus ressam Mihail İvanov'un "Amiral Uşakov'un filosu İstanbul Boğazı'ndan geçiyor" adlı eseri
Этот день в истории
3 января 1799 в Константинополе был подписан Русско-Турецкий союзный договор. Таким образом, Османская империя вступила в антифранцузскую коалицию. С другой стороны, Российский флот впервые получил право прохода через Черноморские проливы. От текста данного договора: «Для всех же других наций без исключения вход в Черное море будет закрыт».
Изображение: М. М. Иванов. Российская эскадра под командованием Ф. Ф. Ушакова, идущая Константинопольским проливом.
#rusevi #ruseviankara #русскийдом
TR
Ortodoks inancına göre Hz. İsa'nın doğum günü olarak kabul edilen Noel Bayramı, eski zamanlardan bu yana devam ettirilen birbirinden farklı pek çok adet ve görenekle Rusya'da oldukça zengin bir şekilde kutlanmaktadır. Noel arifesi olan 6 Ocak gecesine kadar vatandaşların oruç tuttukları döneme renk katan güzel bir gelenek ise eski halk şarkıları olan Kolyadkalardır.
Rus köylerinde arife gününe özgü renkli kıyafetler giyen çocuklar ve yetişkinler, İsa Peygamber'in doğumunu simgeleyen yıldız ile ev ev dolaşır ve geleneksel Noel şarkıları ile birlikte Kolyadka söylerler. Ziyaret ettikleri evin kapısını çalıp izin isteyen çocuklar, ancak ev sahibinin onayını aldıktan sonra eve girer ve oturma odasının zeminine bir miktar tohum serperek Kolyadka söylerler. İnanışa göre, geleneksel halk şarkıları olan Kolyadka söyleyen ziyaretçiler eve bereket, esenlik ve mutluluk getirmektedir. Kolyadkaların söylenmesinin ardından ev sahibi de küçük misafirlerini ev yapımı zencefilli çörek, poğaça, bisküvi ve blininin yanı sıra, bal ve bir miktar para ile ödüllendirir.
Tıpkı Türkiye'deki anonim halk deyişleri ve türküleri gibi yazarları bilinmeyen Kolyadkalar, içerikleri ve güzel ezgileriyle dinleyenlere mutluluk veren folklor zenginlikleridir:
Kolyadka, kolyadka,
Noel arifesinde hep beraber söyleyelim kolyadka!
Benim güzel teyzem,
Kaymaklı çörek pişirmiş.
Dur, kesme! Bölme teyzem,
Çok acıktık, çöreği ver bize hemen.
İkimize, üçümüze ver.
Ağaç olduk beklemekten,
Daha da bekleyemeyeceğiz gayrı!
Taş fırın yavaş ısınır,
İnsanın canı kaymaklı çörek ister!
Ortodoks inancına göre Hz. İsa'nın doğum günü olarak kabul edilen Noel Bayramı, eski zamanlardan bu yana devam ettirilen birbirinden farklı pek çok adet ve görenekle Rusya'da oldukça zengin bir şekilde kutlanmaktadır. Noel arifesi olan 6 Ocak gecesine kadar vatandaşların oruç tuttukları döneme renk katan güzel bir gelenek ise eski halk şarkıları olan Kolyadkalardır.
Rus köylerinde arife gününe özgü renkli kıyafetler giyen çocuklar ve yetişkinler, İsa Peygamber'in doğumunu simgeleyen yıldız ile ev ev dolaşır ve geleneksel Noel şarkıları ile birlikte Kolyadka söylerler. Ziyaret ettikleri evin kapısını çalıp izin isteyen çocuklar, ancak ev sahibinin onayını aldıktan sonra eve girer ve oturma odasının zeminine bir miktar tohum serperek Kolyadka söylerler. İnanışa göre, geleneksel halk şarkıları olan Kolyadka söyleyen ziyaretçiler eve bereket, esenlik ve mutluluk getirmektedir. Kolyadkaların söylenmesinin ardından ev sahibi de küçük misafirlerini ev yapımı zencefilli çörek, poğaça, bisküvi ve blininin yanı sıra, bal ve bir miktar para ile ödüllendirir.
Tıpkı Türkiye'deki anonim halk deyişleri ve türküleri gibi yazarları bilinmeyen Kolyadkalar, içerikleri ve güzel ezgileriyle dinleyenlere mutluluk veren folklor zenginlikleridir:
Kolyadka, kolyadka,
Noel arifesinde hep beraber söyleyelim kolyadka!
Benim güzel teyzem,
Kaymaklı çörek pişirmiş.
Dur, kesme! Bölme teyzem,
Çok acıktık, çöreği ver bize hemen.
İkimize, üçümüze ver.
Ağaç olduk beklemekten,
Daha da bekleyemeyeceğiz gayrı!
Taş fırın yavaş ısınır,
İnsanın canı kaymaklı çörek ister!
Поздравляем с Рождеством Христовым!
Noel Bayramınızı en içten dileklerimizle kutlarız!
#rusevi #ruseviankara #рускийдоманкара
Noel Bayramınızı en içten dileklerimizle kutlarız!
#rusevi #ruseviankara #рускийдоманкара